Antik Dönemlerden Günümüze Miras, İhtişamlı Bir Liman: Demre
Toros Dağları’nın eteğinde ve Akdeniz kıyısında yer alan Antalya’nın en turistik ilçelerinden biri olan Demre, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile öne çıkar. Antik çağda Likya olarak bilinen en önemli merkezlerinden biri olan ilçe, günümüze kadar ulaşan kalıntılar, kutsal mekanlar, gören herkesi kendine hayran bırakan sahil şeridi ve yöresel mutfağı ile son derece cazip bir destinasyon.
Demre Tarihi: Likya Uygarlığı için çok önemli olan Demre’nin en önemli tarihi ve turistik cazibe merkezlerinden biri, dünyaca ünlü Noel Baba (Aziz Nikolaos) Kilisesi’dir. Bu kilise, Hristiyan dünyasında önemli bir yere sahip olan Aziz Nikolaos’un mezarının bulunduğu yer olarak kabul edilir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilir.
Yakın çevresinde bulunan antik kentler de ilçenin tarihi önemini vurgular. Myra Antik Kenti, Likya dönemine ait kalıntılarıyla dikkat çeken bir yerdir. Ayrıca Andriake Antik Kenti, Soura Antik Kenti, Hoyran Nekropolü, Trysa Antik Kenti ve Heroon Anıtı, Kyaenai Antik Kenti, Arykanda Antik Kenti ve Kaleköy (Simena Antik Kenti) de bölgenin en önemli tarihi varlıkları arasındadır.
Doğal Güzellikler: Toros Dağları, çam ormanları ve muhteşem Akdeniz’i paylaşan her yerleşim biriminde olduğu gibi Demre de sonsuz çeşitlilikte doğal güzelliği sahiptir. Kekova Adası, Demre Kuş Cenneti, Üçağız Köyü (Teimiussa), Beymelek Lagünü, Tersane Koyu, Gökkaya Koyu, Demre’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Yerel Lezzetler: Çok uzun yıllar boyunca balıkçılık ve tarımla geçinen Demre, deniz mahsullerindeki iddasını sürdürüyor. Türkiye’de az rastlanan mavi yengeç ve ünlü istakozlarının yanı sıra kalamar tava, ahtapot salatası ve deniz börülceli çipura tadanlarını kendine hayran bırakıyor. Yörük mutfağı etkisi ise kendini muhteşem lezzetteki testi kebabı ile gösteriyor.
